Sağlık Nedir?

Sağlığın tarih boyunca muhtelif tanımları yapıldı, günümüze dek bu kavrama atfedilen mânâlar evrimleşerek bugünkü kapsamına ulaştı. Geçmişte sağlık kavramına yakıştırılan yorumlar biyomedikal temelliydi. Vücudun işlevlerini yerine getirebilmesi sağlık kavramı ile özdeşleşiyordu.

Zaman günümüze doğru aktıkça bu dar kapsamdan çıktık. 1948’de WHO “Sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil; bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” olarak tanımladı sağlığı. Ardından 1984’te önümüze ilginç sayabileceğimiz bir tanım getirdi: “Bir bireyin veya grubun özlemlerini gerçekleştirme, ihtiyaçları karşılama ve çevreyi değiştirme veya başa çıkma derecesidir.”

Sağlık tanımının kapsamı genişledikçe buna eleştiriler de yöneldi. Yeni tanımlamaları ölçüsüz ve aşırı geniş bulan bir kesim olsa da sağlığa çok yönlü bir perspektif getirmenin birey ve toplum nezdinde faydalarına hep birlikte tanıklık ettik.

Sağlık tanımına daha işlevli bir tanımla yaklaşırsak “Bireyin maksimum kapasite ile biyolojik, fiziki ve sosyal çevresinin birlikte denge içerisinde olmasıdır.” diyebiliriz. Sağlık en geniş hatlarıyla anatomik, fizyolojik ve psikolojik bütünlük; toplumsal rollerde, aile ve iş ortamında ideal fonksiyonel kapasite; iyilik hissi; erken ölüm ve hastalık riskinin yokluğudur.

“Sağlık Nedir?” sorusunun yanı sıra “Sağlık Ne Değildir?” sorusuna da bir cevap vermek gerekir. Sağlık katiyen yaşamın amacı değildir. O, yalnızca günlük yaşam için bir kaynaktır. Sağlıklı olmak için yaşanmaz. Yaşamın iyi hâlinin devamı, konforunun muhafazası ve yaşama bütünüyle tesir edebilecek problemlerin engellenmesi adına sağlık bir araç olarak konumlanır.

Sağlıkla kalın!