top of page

Hedef İstikametinde Yaşamak




Her yaşam idealleri, gayeleri, hayalleri hak eder. Hayat durmaksızın akıp giderken bu akıntıya eşlik edercesine bireylerin tekamülü olağandır. Aksine yerinde saymak yahut gerilemek bu dinamizme aykırı düşmez mi? Her geçen gününün benliğimize, zihin dünyamıza, müktesebatımıza katkısı tabiatın gereği iken tekamülden uzak bir yaşam ancak bu gerçeğe gösterilen direncin etkisiyle mümkündür. Hülasa kişi ancak ilerlememek için çabalamak suretiyle ilerlememeyi mümkün kılabilir. Bütün kayıtsızlığına rağmen yalnızca tecrübenin güvenilir sesine kulak vermesi dahi bir miktar müspet değişim ile sonuçlanır. Lakin bu denli cılız bir değişimin sonrakilere dayanak olmak adına tesis edebileceği kudret elbette tartışmalıdır.


            Birikimlerin rastgele tecrübelerin insafına bırakılmaması icap eder. İstikâmeti belli bir yolda yürümenin diyetinin getirileri ve o yolda önüne çıkanları heybeye atma daha kazançlı ve anlamlıdır. Bu sebeple dalından kopan bir yaprak misali savrulmaktansa emin adımlarla ilerlemeyi yeğlemeliyiz. Öbür vaziyette kayda değer bir başarı elde etmek pek ihtimâl dahilinde değildir.


Yaşam plansız ve savruk biçimde harcanmak için fazla kıymetlidir. Hayallerimize, kabiliyetlerimize, beklentilerimize göre -bir ayağımızla hakikatin tam ortasına sağlamca basmak suretiyle- hedefler belirlemeli, istikâmetler çizmeliyiz. Onların işaret ettiği gereklilikleri peyderpey yerine getirerek varılacak yere ulaşmaya çalışmak yaşamın en isabetli tanımıdır.


            Kısa ve uzun vadeli hedefler belirlemekte fayda var. Kısa vadeli hedefleri birer birer tamamladıkça motivasyonumuz artacak ve açılan bir sonraki kapı istikametimize mühim katkılar sağlayacak. Hatta buralardan topladıklarımız uzun vadeli hedeflerimizde değişikliklere yol açabilir. Kısa vadeli hedeflerin sınırlarının daha net çizilmiş olmasında fayda varken uzun vadeli hedefler biraz daha kapsamlı bırakılabilir. Ayrıca bu hassasiyet geleceği okurken ufkumuzun daralmasının önüne geçer.


Öte yandan hedefler yığınına da ihtiyacımız yok. Kendimizi amaçların kaskatı zorbalıklarına maruz bırakmak da akıl kârı değil. Biz varmaktan keyif alacağımız durakları yolda yürümesi zulme denk sayılsın diye belirlemiyoruz. Bunlar yalnızca yaşamı dizayn etmek ve anlamlı kılmak için kullandığımız araçlardır. Hiçbiri tekil olarak yeterince mana taşımazlar. Bu sebeple yaşamın bütün hasletlerini bir kenara bırakıp bunlardan birine yegâne anlammışçasına değer atfetmek bir hatadır. Nihâi gayemiz geriye dönük bir eleştiriye maruz bıraktığımızda kıymet hükümlerimiz ve imkânlarımız çerçevesinde yaşanmaya değer bir ömür sürmüş olmaktır.


            Hedef listesini tüketmiş bir ömür erbabına rastlamadım. Zira yaşam devam ettikçe atılacak bir adım daha mutlaka vardır. Hâl böyle iken yapıtaşı saydığımız birkaç meselede esaslı bir ilerleme kaydetmek iyi bir başarı kriteri olsa gerek. Onun haricinde daima yolda olacağız ve bir gün hikâyemiz tamamlanmadan sona erecek. Zannediyorum doğrusu ve tabii olanı budur.

 


Dr. Okan MADEN

Comments


  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram

Gönderiminiz için teşekkürler!

Tıbba, edebiyata ve hayata dair...

bottom of page